top of page

BASIN BÜLTENİ

7 Yıldır Görmediği Babası Böbreği İle Kızına Umut Oldu! 

Türkiye’nin Gündeminde Olan Gamze Sağlığına Kavuştu!

Yıllardır böbrek yetmezliği ile mücadele eden Gamze Akkaya, babası İsmail Akkaya ile organ nakli için yıllar sonra tekrar bir araya geldi.

Fox Tv’de yayınlanan Fulya İle Umudun Olsun programında, organ nakli ile için doku uyumu olmadığını dile getiren Baba İsmail Akkaya ve Gamze Akkaya’ya umut ışığı İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alp Gürkan’dan geldi. Prof. Dr. Alp Gürkan, Gamze ve babasının testlerinin uyum için yetersiz olduğunu testlerin tekrar yapılması konusunda ricada bulundu. Tekrar bir araya gelen baba kız testleri verdi. Doku uyumluluk testleri uyumlu çıkan Gamze Akkaya ve İsmail Akkaya’nın nakil serüvenleri böylelikle başladı.

‘Bu yılın en güzel hediyesi babamdan geldi’

Ameliyat sonrası duygularını dile getiren Gamze Akkaya, “Kendimi çok iyi hissediyorum. 1 haftadır diyalize girmiyorum. Bu benim için en güzel hediye. Artık sağlıklı hissediyorum. Babam böbreğini bana bağışladı. Böbreği ben de hayat buldu. Hayatıma sağlıklı bir şekilde devam ettireceğim. Bu yılın en güzel hediyesi babamdan geldi” dedi.

Fox tv’deki yayından haberimiz olduğunda bu kızı kurtarmak için kanalla irtibata geçtik. Gamze’ye ve babasına uyum dahil bir çok test yaptık. Bütün test sonuçları gayet olumlu geldi. Kapalı yöntemle babasından böbrek alarak Gamze’ye nakil yaptık. Her 2 ameliyat da çok başarılı geçti. Gamze hemen idrar çıkarmaya başladı. Kreatinini düştü. Gamze’yi ve babasını sağlıklı şekilde evlerine yolladık. Gamze 5 yıldır diyalize giriyordu. 7-8 yıldır böbrek yetmezlikli bir genç kız. 22 yaşında olmasına karşın 14-15 yaşlarında görünüyor. Böbrek yetmezliği nedeniyle fiziksel gelişimini tam tamamlayamamış. Yıllar önce nakil olma şansını yakalamış olsaydı, fiziksel gelişimini de tamamlamaya şansını yakalamış olacaktı. Bu nedenle özellikle çocuk yaşlarındaki hastalara nakil yapmak çok önemli. Bu çocuklar nakil olamazlarsa fiziksel bazen de mental gelişmelerinde geri kalmalar oluyor. Tek çareleri böbrek nakli olmaları. Keşke ülkemizde organ bağışı daha yaygın olsa da bu durumdaki tüm çocuk hastalarımıza nakil yapabilsek.

Annesine Böbreğini Verebilmek İçin 15 Kilo Verdi!

Kilolu olduğu gerekçesi ile verici olarak kabul edilemeyen Gülsüm Aydın, annesine böbreğini verebilmek için 15 kilo verdi. Hayat kurtaran bağış; kronik böbrek yetmezliği hastalığından dolayı nakil olması gereken Sevgi Aydın’a, kızından geldi. Operasyon İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alp Gürkan tarafından başarılı ile gerçekleşti.

Sevgi Aydın(49) evli ve 3 çocuk sahibidir. İstanbul Pendik’te yaşamakta olan Sevgi Aydın, 1 yıldır böbrek yetmezliği nedeni ile diyaliz görüyordu. Bu dönemde psikolojisi yıpranan Sevgi Aydın’a hayat kurtaran o bağış kızı Gülsüm Aydın’dan(21) geldi.

‘Annem için 3 haftada 15 kilo verdim’

Annesi için 15 kilo veren Gülsüm Aydın, “Annem bir yıldır diyalize giriyordu. Psikolojisi iyi durumda değildi. Çok fazla içine kapanmıştı. Annemi böyle görünce hiç düşünmeden böbreğimi vermek istedim. İlk başvurduğumuzda yaşımın küçük olması ve kilomdan dolayı pek sıcak bakılmadı. Alp Bey ve Osman Bey’in karşısında böyle dediklerinde duygulandım ve ağladım. Ameliyata almaları için ısrar ettim. Ben de anneme umut olabilmek için kilo vermek istedim.  3 hafta da hırs yaptım 105 kilodan 90 kiloya kadar düştüm. Yaklaşık 15 kilo verdim. Daha sonra ameliyat süreci başladı. Şuan gayet sağlıklıyım. Sağlıklı besleniyorum ve ameliyat sonrasında da kilo verdim. Annem 10 yıldan daha uzun süte şeker ve tansiyon rahatsızlığı ile mücadele etti. Bu süreçte annemin psikolojisi çok yıprandı. Hep tansiyonu ve şekeri yüksekti. Sürekli olarak 500 ve 600 civarındaydı. En son şekere ve tansiyona bağlı böbrek yetmezliği ortaya çıktı. Başka bir sağlık kuruluşunda 12 gün yoğun bakımda kaldı ciğerleri su topladı. Daha sonra diyaliz serüvenimiz başladı. 1 yıl diyaliz gördü 1 yılsonunda da ameliyat oldu. Ben bundan 5 ay öncesinde omurgamı kırdım. Daha sonra psikolojik olarak bu ameliyatı kaldırabilir miyim diye düşündüm. Bu süreçte anneme acımı hiç belli etmedim. Bu acımı da annemin böbrek nakli sonrasında mutluluğunu görerek atlattım. Annemin mutluluğunu görmek tarif edilemez bir duygu. Ben hemşireyim hemşireliği seçmemde ki en büyük etken annem. Annemin hastane ve doktor fobisi var. Anneme destek olabilmek ve sağlık probleminde yanında olabilmek için seçtim. Alp Bey’e ve diğer çalışan ekibe desteklerinden dolayı teşekkür ederim” dedi.

Ülkemizde maalesef beyin ölümü sonrası organ bağışı çok yetersiz olduğundan verici olarak canlı akrabalarını kullanıyoruz. Bu sağlıklı insanları ameliyat etmek bize ayrı bir sorumluluk yüklüyor. Yakınının sağlığını hatta hayatını kurtarmak için hiçbir sağlık problemi olmadığı halde ameliyat masasına yatan bu fedakar insanlara hiçbir zararımızın olmaması lazım. Bu nedenle bu kişilere deyim yerindeyse “saçından tırnağına kadar” inceliyoruz. Bu kişilere en küçük zarar verme olasılığı halinde verici olarak kabul etmiyoruz. Bu nedenle bize başvuran vericilerin neredeyse %30’unu red ediyoruz.

Obezite, diyabet, hipertansiyon böbrek yetmezliğine götüren önemli hastalıklardır. Bu nedenle bu durumdaki vericiler konusunda çok hassas davranıyoruz. Gülsüm hanım da oldukça genç ve kilolu bir verici adayıydı. Hemşire olması nedeniyle de hem kendisinin hem de annesinin durumu hakkında bilgili ve bilinçli idi. Öncelikle aşırı kilosu nedeniyle kendisini verici olarak kabul etmedik. Ancak annesi diyalizde hem fiziksel hem de psikolojik olarak iyi gitmiyordu. Kendisi de annesine böbrek vermekte çok istekli idi. Biz 6 ay içinde zayıflayın en az 15 kilo verin sonra tekrar değerlendirelim dedik. Ancak kendisi 3 hafta gibi kısa bir sürede bu kiloları verip verici olmak için uygun vücut kitle indeksi seviyesine indi. Yine de hastanede yatırdık ve gözlemledik, kilo vermeye devam etti. Biz de konsey sonrası durumunu görüşerek verici olarak uygunluk verdik ve ameliyatı gerçekleştirdik. Kapalı yöntemle çıkardığımız böbreği annesine naklettik. 1 hafta içinde anneyi de kızını da evine sağlıklı olarak taburcu ettik. Gülsüm bize ameliyattan sonra da zayıflayacağı sözünü verdi. Böylece hem annesini kurtardı, hem de zayıflayarak obezitenin getireceği hastalıklardan kendisini kurtarmış oldu.

Organ Nakli İçin Türkiye’yi Seçtiler!

Sırbistanlı Yasmina, kocasına böbreğine vermek istedi; ama kocası ile arasında uyum yoktu. Gürcistanlı genç Saba ise üvey babasına böbreğini vermek istedi. Onların arasında da böbrek uyumu yoktu. Gürcistan ve Sırbistanlı aileler Türkiye’ye gelerek çapraz nakil için İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’ne başvurdular. İşlemler Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Alp Gürkan tarafından başarı ile gerçekleştirildi.

Çapraz böbrek nakli ameliyatı, iki ülke vatandaşlarını Türkiye'de buluşturdu. Gürcistanlı Saba, üvey babası Musa Bey için böbreğini vermek istedi ama böbrekleri uyuşmadı. Onlarda çapraz böbrek nakli yapmak istediler. Yasmina eşi için böbreğini vermek istedi ama uyum yoktu. Onlarda çapraz böbrek nakli yapmak istediler ve Türkiye'ye geldiler.

Sırbistan'dan ve Gürcistan'dan gelen aileler, çapraz böbrek nakli için İstanbul'da buluştu. Sırbistanlı Emil ve eşi böbrek nakli için ülkesinde bir yardım kampanyası başlattı ve kampanya ile gerekli parayı topladı. Sırbistanlı Yasmina, Musa Bey'e böbreğini verirken, Gürcistanlı Saba da böbreğini Emil'e bağışladı. Gürcistanlı genç, Türk olan üvey babasına böbreğini bağışladı.

Bağış 18 gün içinde tamamlandı

Duygularını dile getiren Emil, “1,5 yıl diyaliz gördüm. Bundan sonra normal bir şekilde hayatıma devam etmek istiyorum. Sırbistan’da çapraz nakiller çok yapılamıyor. Türk doktorların iyi olduğunu bildiğim için burada ameliyat olmak istedim ve çok mutluyum. Eşim böbreğini verdiği için başta korkmuştum. Ama burada ki doktorlara hep güvendik. Buraya gelebilmek elbette kolay olmadı. Nakil için bağış kampanyası düzenlendi. Kısa süre içerisinde yayıldı ve 18 gün de gelmem için gereken miktar tamamlandı. Alp Bey’e ve ekibine çok teşekkür ederiz” şeklinde açıklamada bulundu. Kocası için böbreğini bağışlayan Yasmina “Her şey istediğimiz gibi oldu. Kocam iyi olduğu için çok mutluyum. Daha önce babası ile birlikte gelmiştik. Fakat uyuşma olmadı. Benimle de uyuşma olmayınca çapraz nakil olmak istedik” dedi.

‘Üvey oğlum böbreğini vermek istedi’

Yürüyemez, merdiven basamaklarını çıkamaz olan Musa Bektaşoğlu, ”Ayaklarım şiştiği için kontrollerime gittim. Gürcistan’da böbreklerimde böbrek yetersizliği olduğunu söylediler ve beni tam teşekkürlü bir hastaneye yönlendirdiler. Türkiye’ye gitmemi istediler. Türkiye’nin tedavide daha başarılı olacağını söylediler. Hemen Türkiye’ye geldik. 3 ay boyunca diyaliz gördüm. Üvey oğlum daha fazla diyaliz görmemi istemedi. Böbreğini vermek istediğini söyledi. Yaptığı çok onur ve gurur verici bir davranış Çapraz nakil olduk. Sırbistan ve Gürcistan’dan gelerek burada buluştuk. Karşı aileye de çok teşekkür ederiz” diyerek duygularını dile getirdi.

Türkiye’de ilk olarak çapraz nakili biz uyguladık

Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alp Gürkan, “Çapraz böbrek nakli canlı vericileri olup da kan grubu veya doku uyumsuzluğu nedeniyle nakil olamayan aileler için çok iyi bir alternatif. Türkiye’de bu yöntemi ilk ben uyguladım ve ülkemizde en çok uygulayanlardan biriyim. Bu nedenle birçok hasta merkezimize bu yöntemle nakil olmak için müracaat ediyorlar. Biz de bu adayları bir havuzda topluyoruz. Havuzumuz geniş olduğu için eşleşme yapmak kolay oluyor. Hatta zaman zaman başka merkezlerle işbirliği yapıyoruz. Bu seferde Gürcistan’dan ve Sırbistan’dan gelen aileleri çaprazladık. Bu ülkemizde yurt dışından gelen 2 ailenin çapraz nakil yapıldığı ilk çift. Daha önce yurt dışından gelip de Türk vatandaşı olanlarla çapraz yapılmıştı ama ilk defa 2 yurt dışı hastası ülkemizde buluşup çapraz nakil olma şansını yakaladılar. Nakiller çok başarılı geçti. Bu nedenle her 2 aile de çok mutlu ve ekip olarak biz de bir ilki daha başarmanın gururu içindeyiz” açıklamasında bulundu.

Organları 3 Kişiye Can Oldu!

İstanbul’da beyin ölümü gerçekleşen kişinin organları nakil bekleyen 3 kişiye umut oldu. Evinde bayılarak yere düşen N.E İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Kaldırıldığı hastanede tedavi gören N.E’in (73) beyin ölümü gerçekleşti.

3 organın 3 hastaya umut olması acılarımızı hafifletti

Annesini evde baygın olarak bulan Ö.E, “Annem evde baygın yatıyordu. Ocakta tencere yanıyordu. İlk olarak onu söndürdüm. Ardından 112’yi aradım. Durumu kötüydü akabinde beyin ölümü gerçekleşti. Annem de organlarının bağışlanmasını isterdi. İnsanlara umut olmak onları yaşama bağlamak isterdi. Bunu da düşünerek annemin organlarını bağışladık. Şimdi annem 3 kişi de can buldu. Diğer evler de mutluluk olacak. Biz de onların mutluluğu ile mutlu olacağız. Ülkemiz de organ naklinin daha fazla olması gerekiyor” diyerek duygularını dile getirdi.

Beyin ölümü gerçekleşen kişinin bağışlanan organları, 3 hastaya nakledildi.

N.E'in iki böbreği ve karaciğeri İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Ferhat Ferhatoğlu ve ekibince hastanede yaklaşık 3 saat süren operasyonla alındı. Nakiller sayesinde üç hastaya yeni bir yaşam imkânı doğacağını dile getiren Ferhatoğlu, organ bağışının önemine dikkati çekti. “Bu hafta ikinci kadavradan böbrek naklimizi yaptık. Bir hastamız yeniden yaşama tutundu ve yeni yıla girecek. Umuyoruz ki organ bağışı özellikle kadavran nakiller ülkemiz de giderek daha da artar. Organ bekleyen hastalar yeni yaşamlarına bu nakiller ile tutunacaklar. Organlar toprak olmasın tekrar nakil bekleyen hastalara can olsun. Bugün bağışlanan bu organlar sayesinde bugün 3 kişi hayata tutundu. Bir kişiye hastanemiz de böbrek nakli yaptık. Dün gece beyin ölümü gerçekleşen hastamızın yakınları, böbrekleri ve karaciğerini bağışladı. Umuyoruz ki organ bağışı daha fazla olur ve daha fazla kişi yeni organları ile yeni yaşamlarına mutluluk içinde devam ederler. Unutulmamalıdır ki kişi yaşamdayken organlarını bağışlayamadıysa birinci derece yakınları ailesinin izni ile bağış yapılabilir” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Ölüm Riski En Yüksek Grup Diyaliz Hastaları Çıktı!

(3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası)

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alp Gürkan, “Pandemi döneminde insanlık olarak zor günler geçiriyoruz. Bundan en çok etkilenen kesim de kronik böbrek yetmezlik nedeniyle diyalize girmek zorunda kalan insanlarımız” dedi.

Bu dönemde diyaliz merkezine servis ile gidip gelen, kalabalık diyaliz salonlarında diyaliz hastaları ile haftanın 3 günü 4 saat aynı havayı soluyan, birçok sağlık çalışanı ile yakın temasta bulunan insanlarımız maalesef Covid-19 virüsünün ölümcül komplikasyonlarından en çok etkilenen kesim oldu. Ülkemizde ve dünyada yapılan bilimsel çalışmalarda ölüm riski en yüksek grup diyaliz hastaları çıktı. Buna sürekli kalabalık bir yerde uzun zaman geçirmeleri bulaş riskini de artırdı.

‘Organ Bağışı Sayısında Dramatik Düşüş Oldu’

Büyük bir umutla beyin ölümü sonrası bağışlanan organlarla nakil olmayı bekleyen hastalarımız için bir başka olumsuz gelişme de; yoğun bakımların Covid-19 hastalarıyla dolu olması nedeniyle bu dönemde tüm dünyada organ bağış sayısındaki dramatik düşüş oldu. Bu da hastalarımızın nakil olma şansını azalttı. Umarım aşılanmanın etkisiyle de bu zor günleri aşıp yeniden normal yaşamımıza geri döneceğiz. İnsanlık bu musibetten ders çıkartarak insanlar arası yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğunun farkına varacaktır. Bu yardımlaşmanın en kutsal göstergelerinden biri de organ bağışıdır. Organ bağışı bir anlamda ölümsüzlüğü ifade etmektedir. Bağışlanan organlarla insanlar başkalarının vücutlarında on yıllarca yaşamakta ve onlara hayat vermektedirler. Kasım’ın ilk haftası ‘Organ Bağış Haftası’. Bu haftayı tüm yıla yayarak organ nakli ile hayata tutunmaya çalışan öldükten sonra bağışlayacağımız organlarımızla hastalarımıza umut olalım ve bu kararımızı sevdiklerimizle gururla paylaşalım.

bottom of page